HAC YOLU 7


Hazar gölüne kadar banyo yapmamıştır. İki geceyi camide, bir geceyi de yolda geçirmiştik. Üzerlerimizdekilerle göle dalıp, sodalı suda bir güzel temizlendik.

HAC YOLU 7
giresundangelsin
Hazar gölüne kadar bonyo yapmamıştır. İki geceyi camide, bir geceyi de yolda geçirmiştik. Üzerlerimizdekilerle göle dalıp, sodalı suda bir güzel temizlendik.
Günletce kirlenen giysilerimizi de yıkadık.
İkindiye yakın Kerbela Hazar Gölünden başlayıp, Arar Gümrük kapısına kadar uzanan 200 km lik Kerbela Çölüne girdik. Artık gökten güneş, alttan kum da yanmaya başladık. Öyleki Kerbela'dan aldığımız buz kalıbını kırdık ve otobüsümüzde bulunan yolculara birer parça dağıttık. El kadar buzları yüzümüze,göğüslerinize sürüyor, biraz olsun serinlemek istiyorduk. Arabanın dışında en az 60-70 derece hararet vardı.
Bazı buzları parçalayıp son kalan ayran ve su kaplarının içine attık. Bir arkadaş yolculara servis yaptı.Biraz olsun içimizi serinletti.
Artık arabamızın önüde bir,arkası da birdi.Halinden tek memnun olan Rizeli şoförümüz olsa gerek.Arabanın teybini açmış,müzik dinliyordu.Niye memnun olmasın.Arabası tamamen hışırdı.Bir Allah'ın kulu ağzını açıp şartlardan yakınmıyordu.
En keyifli ve şükür sahibi Samsun'lu ayakkabıcı Recep Usta idi.O Sivas ve Pir Sultan Abdal beyitlerini arka arkaya, ilk günkü ses tonu ve aşkla söylüyordu.Şartlar ne olursa olsun,sıcağa rağmen gideceğimiz mekan aklımıza gelince gıkımız çıkmıyordu.
Şansımıza bakın ki;diğer üç aracın klimaları çalışırken, bize düşen arabanın klimaları çalışmıyordu.Diğer arabalar 303 model ve kısmen yeni model arabalardı.Daha önce değindim.Bizim araba 302 modeldi.Ve bu model arabaların en bakımsızıydı.
Bir bardak buzlu içecek,üstüne dini içerikli bir beyit derken; çölü yarılamıştık.Gidiş yolumuzun sağ tarafında zifte bulanmış bir tanker gördük.Bu Saddam'ın hacılar için yaptırdığı bir dinlenme yeri idi.Tankerin kenarlarına boru eklemiş,borulara 20 şer tane su musluğu monte etmişti.Anlaşılan su ihtiyacımız ve abdest almamız içindi.Kafile başı bizim arabadaydı.Tankeri görünce yaklaştık.Tankerin yanında bulunan alana arabamızı çekip istop ettik.Diğer otobüsler de ardımıza dizildiler.
Arabalarda bulunan her hacının yanında birer tane ağzı ibrikli 2-3 litrelik su bidonu vardı.Bu kabı ihtiyaç halinde taharet temizliği yapmak üzere kullanıyorduk.Kaplarımız elimizde arabalardan indik.Sırası ile muslukları açıp bidonları doldurduk.Terliklerimizle ateş gibi kızgın kumlara basarak çöle yayıldık.Birbirimizin ne yaptığını anlayamayacak kadar uzaklaştık.Ben en az beş yüz metre yürüdüm.
Saddam çöle su tankeri koymuş ama yanına kapalı bir kaç gözlü tuvalet yapmamış.Tuvalet için ömrümde ilk defa beş yüz metre yürümek zorunda kaldım.
İhtiyaç giderdikten sonra,tekrar tankerin yanına geldim.
Bizden önce gelenler 160 kişilik cemaati alacak şekilde battaniyelerimizi, kumun üzerine sermeye başlamıştı.Biz abdest alırken bir hoca ezan okudu.Birlikte ikindi namazına durduk.Sünnetten sonra farz için cemaat yaptık. Geçiktiğimden olsa gerek sol başta bir kişilik yer bulup;nihayet farzına yetişebildim.
Birinci rekatı kıldık.İkinciyi kılarken arkamızda birkaç araba durdu.Karışık sesler duyuldu.İnen, konuşan,koşuşan sesler duyuldu.En uçta olduğumdan sol gözüme siyah görüntüler gelmeye başlamıştı.Selam verince bu suretlerin siyah çarşaflı kadınlar olduğunu gördüm.Çöle çömelmişler,çarşafları huni biçiminde çöl üzerine kuma sermişlerdi.
Neden böyle çömeldikleri,ayağa kalkıp, tek tek yerlerini terk edince anlaşıldı.Bu kadınların altlarında birer koşam pislikleri ocak gibi tütüyordu.
Ne kıçlarını yıkadılar,ne de ellerini sabunladılar. Öylece indikleri kamyonlara dolup,tekrar Arar'a doğru uzaklaştılar.Onlar da Mekke'ye giden hacılardı.Şoför bunların Kuzey Irak Kürtleri olduğunu söyledi.Süslü kamyonlardan bir iki tanesi daha gelip,yanımızda durdu.Her kamyonda kadın erkek yüze yakın yolcu vardı.
Bizde arabalarımıza bindik.Bağdat'ta değişen kaptan,yerini yardımcısına devretti.Çok geçmeden akşamın karanlığı çöktüğünde Arar Gümrük kapısına geldik.
Uzaktan bakınca bir kilometreye yakın otobüs kuyruğu görünüyordu.Önümüzde bulunan ve sıraya girmiş arabaların arkasında kuyruğa girip durduk.Arabalardan indik. Alandaki mescitte akşam namazımızı kıldık.
Geceyi Arar sınır kapısındaki sahada,bir an önce Suudi Arabistan gümrüğüne geçebilmek için bekledik.Günlerden perşembe günü sabah namazımızı kıldık.Sıra bize gelmişti.Demir kapılar açıldı.Arar'da Irak'la Suudi arasında bulunan stabilize yoldan tampon bölgeye girdik.
Önümüzde daha önce alana girmiş sıra sıra otobüsler vardı.Arabamızdan indim.Suudi polis bürosuna kadar olan otobüsleri saydım.Tam olarak 88 otobüs vardı.Hepsi de bizim gibi İdil firmasına aitti.Geri döndüm.Yanından geçtiğim otobüslerinden inenler sabah kahvaltısı hazırlıyordu. Yanlarına varınca bizim arkadaşların da kahvaltı için battaniyeleri serdiklerine şahit oldum.Peynirin yanına çeşit yemek için bir arkadaşın süzme sulandırmasına takıldım.
-Ekmeği de çekiçle kırarsın artık dedim.(Devam edecek)
Fındık Vadisi
Mustafa kıran nasuhoğlu

Mustafa kıran nasuhoğlu

Yazar Hakkında

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

findikvadisi

YAZARLAR

Puan Durumu

Takım OM G M P
1 GS  Galatasaray 33 29 1 90
2 FB  Fenerbahçe 33 27 1 86
3 TS  Trabzonspor 33 17 12 55
4 BJK  Beşiktaş 33 15 12 51
5 İBFK  Başakşehir 33 14 12 49
6 ÇRZ  Ç.Rizespor 33 14 13 48
7 KSM  Kasımpaşa 33 13 13 46
8 ANT  Antalyaspor 33 11 10 45
9 ALNY  Alanyaspor 33 11 10 45
10 SVS  Sivasspor 33 11 10 45
11 ADS  Adana Demir. 33 9 10 41
12 SAMS  Samsunspor 33 10 14 39
13 MKE  Ankaragücü 33 8 12 37
14 KYS  Kayserispor 33 10 13 37
15 KON  Konyaspor 33 8 13 36
16 GFK  Gaziantep FK 33 9 17 34
17 FKGK  Karagümrük 33 8 16 33
18 HTY  Hatayspor 33 7 14 33
19 PNDK  Pendikspor 33 7 17 30

Reklam

makmedya

Trend Haberler

Editörün Seçimi

Giresun Nöbetçi Eczaneler

giresundangelsin
giresundangelsin

E-Bülten Aboneliği