Haber 28

Karşılaştığımız sorunları nasıl çözüyoruz?

Allah izin verirse, süreç içerisinde özelde Giresun, genelde de dünyadaki olaylara yönelik yazacağım konulara hazırlık amacı ile sizlerle “muhakeme gücümüz” hakkında paylaşımda buluşacağım.

Muhakeme Türk Dil Kurumu sözlüğünde; “yargılama, usa vurma, bir sorunu çözmek için çıkar yol arama” şeklinde ifade edilmektedir.

Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama. Yolu bulacağız ki sorundan kurtulalım. Pekâlâ, çıkar yolu neyimizle bulacağız? Ben bilmiyorum. Okudukça eminim ki sizler bulacak, benimle paylaşacaksınız.

İlk sorun olarak trafik olayını değerlendirmek istiyorum. Toplum olarak trafik sorununu nasıl çözüyoruz? Bir kavşakta kısa bir süre gözlem yapmanızı öneriyorum.

İlk elektrikli korna 1906 tarihinde keşfedildi. İngilizlerin bu keşfini bizim kadar kullanan bir toplum olmadığını düşünüyorum.

Müthiş bir icat, ne kadar çok sorunumuzu çözüyor? Konuşarak anlatamadığımız konularda, kendimizi ifade etmek için ne kadar çok işe yarıyor?

Bir “dat” veya “dit” kaç yüz kelimeye bedel?

Çeşitli sebeplerden dolayı tıkanan trafiğinasıl açmaya çalışıyoruz? Cevap korna. Eğer bu çözümde etkili olmuyorsa el-kol hareketleri, elektrikli veya havalı kornanın yetersiz olduğu durumlarda ise doğal kornamızı öttürüyoruz.

Ya düğünlerimizde? Bu mutlu akşamımıza diğer arkadaşlarımızı da toplayarak koro şeklinde kornalarımızı öttürmüyormuyuz?

O sırada bebeğini uyutmaya çalışan annenin durumu? Hasta yatan insanlarımız? Mutluluğumuzu duyururken rahatsız ettiğimiz insanlarımız? Salonlardan gece yarısı evlerine giden gelinle damadın çaldığı kornanın anlamı nedir? Ne mübarek araç değil mi? Daha bitmedi.

Ya askere giden gençlerimiz? “Bayrak inmez, ezan dinmez” diyerek askere giden gençlerimizin ezan okunurken dahi korna çalmalarını nasıl açıklayacağız? Bayrağımızı aracının arkasına asmış, bir kısmı yerlerde sürünüyor, bir kısmı yırtılmış.

Bayrağımızın yerlere düşmesini önlemek için dattiri – düttürü yaparak vatan görevini yapmaya gidenlerimiz.

Ya trafik kazalarımız. İnadına emniyet kemeri takmayan yakınlarımıza ne demeli?

Kılı kırk yaran otomobil üreticileri gerekli ve lüzumlu olmasa, fazladan parça ekler mi? Kemer kullanmama inadımız niçin?

Otomobil üreticileri sizce niçin araçların her iki yanına sinyal veren sistemler takmışlar? Hiç düşünüyor muyuz? Sadece aksesuar mı?

Şehrin temizliğinden şikâyet eden insanlarımız, sigara izmaritini ve boş paketini sokağa atarken neremizle düşünüyor olabiliriz? Yoksa hiç düşünmüyor muyuz? Su tahliye kanallarında biriktiğinde, kanalları tıkaya bileceği hakkında bir fikrimiz var mı?

Hayat pahalılığından bahsederken, çöpe attığımız ekmek başta olmak üzere, gıda maddelerimiz?

Modası geçti diyerek giymediğimiz giysilerimiz. Dolabımızda yer olmadığı halde, giyecek hiçbir şeyi olmadığını ifade eden insanlarımız?

Yaşadığımız şehirler hakkında sorunları dile getirirken, çözüm olacak bir fikrimizin dahi olmayışı? Çıkar yol bulamayışımız.

Çıkar yolu aramıyor muyuz? Aradığımız halde bulamıyor muyuz?

Yoksa muhakeme gücümüz, dat dat….. dit dit….